4-6 Nisan tarihlerinde 5. Marmara Arıcılık Kongresine katıldım.
Kongrede görebildiklerimi ve düşüncelerimi paylaşayım.
Kongre afişi.
Kongre salonu güzel, sahne tasarımı iyi, organizasyonu yapan Panorama şirketi başarılıydı.
Kongre açılışını Uludağ Arıcılık Derneği Başkanı Mürşit Korkut yaptı.
Yukarıdaki fotoğraf kongrenin ilk gününe aşağıdaki de ikinci gününe ait.
Kongrenin ilk gününde katılımın az olduğunu düşünmüştüm. Kongrenin 2.ve 3. günlerinde katılım tahmin ettiğim gibi daha da az oldu.
Katılım niye az olmuştu?
Arıcılığın bağlı bulunduğu Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarım il Müdürü düzeyinde temsil ediliyor, kongreye il müdürlüğü arıcılık bölümündekiler bile fazla itibar etmiyorsa...
Kongreyi desteklediğini düşündüğümüz TAB'ın desteği, başkanın açılıştan sonra yaptığı 2 sunumla sınırlı kalıyorsa...
Düzenleme komitesinde bulunan Birlik yönetimi misafir edasıyla ara ara ortada görülüyorsa...
Arıcılığın bağlı bulunduğu Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarım il Müdürü düzeyinde temsil ediliyor, kongreye il müdürlüğü arıcılık bölümündekiler bile fazla itibar etmiyorsa...
Kongreyi desteklediğini düşündüğümüz TAB'ın desteği, başkanın açılıştan sonra yaptığı 2 sunumla sınırlı kalıyorsa...
Düzenleme komitesinde bulunan Birlik yönetimi misafir edasıyla ara ara ortada görülüyorsa...
Yıllardır Arı Yetiştirici Birlik yönetiminde olanların TAB ile ve diğer arı yetiştirici birlikleri ile hiç mi iyi ilişkileri olmaz ve buralardan arıcıların gelmesi konusunda girişimde bulunulamaz? Ülkenin 4. büyük şehrinin ve arıcılık konusunda önemli bölgelerinden olan bir şehrin birliği bu kadar mı etkisiz olur?
Bunlardan hariç olarak, etkili olabilecek dinamikler de harekete geçirilemiyorsa...
Kongre tarihi olarak arıların ve arıcının en aktif olduğu dönem seçiliyorsa...
Az sayıda insanın iyi niyetli gayretleriyle demek ki bu kadar oluyor.
Kongrede gayreti ve katkısı olanlara da teşekkür etmek gerekir.
Kongre sonlarına doğru bir hocamız "arıcımız buraya gelmediğine göre demek ki çok şey biliyor, bilgiye ihtiyacı yok" düşüncesine katılmıyorum.
Hocalar, biz arıcımız için uğraşıyoruz, araştırıyoruz, çalışıyoruz ve edindiğimiz bilgileri arıcımıza aktaracağımız ortama arıcının gelmesini gerekir diye düşünüyor her halde...
Kongrelerde yapılan sunumlar arıcılar için midir yoksa akademisyenler veya bilim insanları için midir? Bazı sunumlarda o kadar Latince teknik terim oluyor ki arıcının anlaması mümkün değil.
Kongrelerde gördüğüm şudur ki, arıcının direk hocalara soru sorup cevabını alacağı, belli konuyu tartışabileceği oturumlar arıcıların ilgisini daha fazla çekiyor. Bu kongrede sorulu cevaplı çalıştay yapılmadı. İlaçlamayı, pudra şekeri ile varroa sayımını anlatmak için arılığa gitmeye gerek var mıydı? Güzel bir sunum ile bunlar anlatılabilirdi. Bunların yerine sorulu cevaplı çalıştaylar yapılabilirdi.
İlk günkü sunumlarda hiç soru sorulamadı diğer günlerde 1 veya 2 soru sorma imkanı oldu, sorulu cevaplı çalıştaylar yapılmayınca da arıcı kongrede soru sorma fırsatını çok bulamadı.
Arıcıların bu gibi kongrelere katılması için biraz da "hadi kardeşim gidiyoruz" diyen birileri gerekiyor.
Bu kongrenin hazırlayanları içinde bulunan Bursa Arı Yetiştiricileri Birliğinin arıcıları organize ederek gerekirse birlik seçiminde kendilerine oy lazım olduğunda yaptıkları gibi ilçelerden otobüs kaldırarak bu kongreye arıcıyı getirmesi gerekirken, kongrede yöneticilerini görmekte dahi zorlandık. 700 üyesinin olduğunu söyleyen Bursa Arı Yetiştirici Birliği kongreye 30 kişiyi dahi getirememiş veya getirmek için gayret göstermemiştir.
Muğla Arıcılık Kongresine gerek katılarak gerekse sunum yaparak destek veren AGAM ekibinin düzenlemiş olduğu bu kongreye Muğla'dan katılımın olmaması da (öğrenci gurubu hariç) çok manidardır.
Prof Dr İbrahim ÇAKMAK'ın Organik Arıcılık konulu sunumu, Dr M. Ertan GÜNEŞ'in Arı Yetiştiriciliğinde Hijyenik uygulamalar konulu sunumu (daha önceden görmüş olsam da), Yunanlının ilaç tanıtım sunumu en beğendiğim sunumlardandı.
Kongrede Apiterapi ile ilgili konularına epey yer verilmiş, bu konular en ilgi çeken konuların başındaydı.
Yukarıdaki fotoğraftaki Kanserin Yeni Tedavi Ve Önleme Yöntemi: Propolis konulu sunumu Mısır'lı Ahmed G. Hegazi yaptı.
Sunum sonrasında propolis ekstrakının suyla mı, alkol ile mi yapıldığı soruldu? Hegazi'nin suyla yaptığını söylemesinden bir süre sonra izleyici sırasında oturan Doç Dr Sibel SİLİCİ açıklama yapma gereği duyarak; Propolis ekstrakının alkol ile yapılması gerektiğini, alkol ile yapılana göre su ile yapılan ekstrakın faydalı maddelerinin 20'de 1'e kadar düştüğünü söyledi ve Hegazi tarafından itiraz gelmedi.
Hocalar, Başkanlar, Arıcılar bir arada.
Kongrenin En renkli siması yine Selahattin Güney'di (Ballıbaba)
Civan Arıcılık standı.
Usta Petek standı.
Bursa'dan kongreye katılan firmalardı.
Ve kapanış.
Kongre tarihi olarak arıların ve arıcının en aktif olduğu dönem seçiliyorsa...
Az sayıda insanın iyi niyetli gayretleriyle demek ki bu kadar oluyor.
Kongrede gayreti ve katkısı olanlara da teşekkür etmek gerekir.
Kongre sonlarına doğru bir hocamız "arıcımız buraya gelmediğine göre demek ki çok şey biliyor, bilgiye ihtiyacı yok" düşüncesine katılmıyorum.
Hocalar, biz arıcımız için uğraşıyoruz, araştırıyoruz, çalışıyoruz ve edindiğimiz bilgileri arıcımıza aktaracağımız ortama arıcının gelmesini gerekir diye düşünüyor her halde...
Kongrelerde yapılan sunumlar arıcılar için midir yoksa akademisyenler veya bilim insanları için midir? Bazı sunumlarda o kadar Latince teknik terim oluyor ki arıcının anlaması mümkün değil.
Kongrelerde gördüğüm şudur ki, arıcının direk hocalara soru sorup cevabını alacağı, belli konuyu tartışabileceği oturumlar arıcıların ilgisini daha fazla çekiyor. Bu kongrede sorulu cevaplı çalıştay yapılmadı. İlaçlamayı, pudra şekeri ile varroa sayımını anlatmak için arılığa gitmeye gerek var mıydı? Güzel bir sunum ile bunlar anlatılabilirdi. Bunların yerine sorulu cevaplı çalıştaylar yapılabilirdi.
İlk günkü sunumlarda hiç soru sorulamadı diğer günlerde 1 veya 2 soru sorma imkanı oldu, sorulu cevaplı çalıştaylar yapılmayınca da arıcı kongrede soru sorma fırsatını çok bulamadı.
Arıcıların bu gibi kongrelere katılması için biraz da "hadi kardeşim gidiyoruz" diyen birileri gerekiyor.
Bu kongrenin hazırlayanları içinde bulunan Bursa Arı Yetiştiricileri Birliğinin arıcıları organize ederek gerekirse birlik seçiminde kendilerine oy lazım olduğunda yaptıkları gibi ilçelerden otobüs kaldırarak bu kongreye arıcıyı getirmesi gerekirken, kongrede yöneticilerini görmekte dahi zorlandık. 700 üyesinin olduğunu söyleyen Bursa Arı Yetiştirici Birliği kongreye 30 kişiyi dahi getirememiş veya getirmek için gayret göstermemiştir.
Muğla Arıcılık Kongresine gerek katılarak gerekse sunum yaparak destek veren AGAM ekibinin düzenlemiş olduğu bu kongreye Muğla'dan katılımın olmaması da (öğrenci gurubu hariç) çok manidardır.
Prof Dr İbrahim ÇAKMAK'ın Organik Arıcılık konulu sunumu, Dr M. Ertan GÜNEŞ'in Arı Yetiştiriciliğinde Hijyenik uygulamalar konulu sunumu (daha önceden görmüş olsam da), Yunanlının ilaç tanıtım sunumu en beğendiğim sunumlardandı.
Kongrede Apiterapi ile ilgili konularına epey yer verilmiş, bu konular en ilgi çeken konuların başındaydı.
Yukarıdaki fotoğraftaki Kanserin Yeni Tedavi Ve Önleme Yöntemi: Propolis konulu sunumu Mısır'lı Ahmed G. Hegazi yaptı.
Sunum sonrasında propolis ekstrakının suyla mı, alkol ile mi yapıldığı soruldu? Hegazi'nin suyla yaptığını söylemesinden bir süre sonra izleyici sırasında oturan Doç Dr Sibel SİLİCİ açıklama yapma gereği duyarak; Propolis ekstrakının alkol ile yapılması gerektiğini, alkol ile yapılana göre su ile yapılan ekstrakın faydalı maddelerinin 20'de 1'e kadar düştüğünü söyledi ve Hegazi tarafından itiraz gelmedi.
Hocalar, Başkanlar, Arıcılar bir arada.
Kongrenin En renkli siması yine Selahattin Güney'di (Ballıbaba)
Mehmet Gençünal standı.
Usta Petek standı.
Bursa'dan kongreye katılan firmalardı.
Ve kapanış.
Ne yazacağımı bilemedim.
YanıtlaSilÇoğu kez yaptığımız gibi okumakla yetinelim.
Sus kardeşim işine bak sen karışma diyen birileri çıkmadan susalım.
1
2
3.......TIP...
Sayın Kenan Gişan:
YanıtlaSilÜlkemiz arıcılığı için olması gerekenleri ve olmayanları sıralamışsın çok güzel olmuş.
Bursa olasına rağmen il içnden bile katılım az olması....
Birileri bu yazıları belki okurda ileride yararı olur.
Katılımın az olması üzücü ama bana göre kuru kalabalık olacağına nitelikli kalabalık olması daha iyidir.
Yapılanlardan dolayı üzülmüşsünüz.
Bir sonrakiler iyi olur düşüncesindeyim.
Murat abi,
YanıtlaSilNe yazık ki Bursa arıcısının bir kısmının şanssızlığı mevcut Birlik yönetimiyle yönetiliyor olmasıdır. Diğer kısmı ise zaten mevcut yönetimi hak ediyor.
Bursa Arı Yetiştiricileri Birliği organizasyon komitesinde olmasına rağmen hiç bir gayret göstermemiştir. Organizasyonu yapanların bir sonraki kongre için bunu göz ardı etmemesi gerekir.
sayın kenan gişan koloni kartınızda eksiklikler var mesela varao tarihi yok arıcı bu karta bakıp varao ilacını ne zaman yapıp yapmadığını nasıl görecek kovanda kaç çıta var belli değil arıcı karta baktığında herşeyi görebilmeli
YanıtlaSilherşeye rağmen arıcılıağ yaptığınzı katkıdan dolayı başarılar diliyorum