ARICILIKTA İLKBAHAR
BAKIMI
Arıların doğadaki
kaynaklardan yeteri kadar istifade edebilmesi ve verimli arıcılık yapabilmek
için kuvvetli arılarla çalışılması gerekmektedir. Arı ürünlerinin toplanacağı
sezona kuvvetli arılarla girebilmek için ise iyi bir sonbahar bakımı ve iyi
kışlatmanın ardından iyi bir ilkbahar bakımı ile mümkündür.
Arıcının ilkbahardaki hedefi,
bulunduğu bölgenin veya gezgin arıcılık için gidilecek bölgenin büyük balözü
akım dönemine arılarını yetiştirmek olmalıdır. Büyük balözü akım döneminde
kuluçkalık ve bir ballığı dolduran (20 çerçeve) arılar en fazla balözünü
toplayanlar olacaktır. Kovandaki arıların kapladığı çerçeve sayısı bu sayıdan ne
kadar az olursa toplayacakları balözü ve arıcının alacağı bal miktarı o kadar
düşük olacaktır.
Arıcılıkta ilkbahar bakımı
konusu bulunulan bölgenin sıcak veya soğuk iklim kuşaklarında olmasına göre
farklılık göstermektedir. Bu farklılıklardan dolayı arıcılıkta ilkbahar
bakımında bölgelere göre yapılacak işlerin tarihleri ve uygulamalar değişmektedir.
Kovan
dışından kontrol.
Kovanların
Dışarıdan Kontrolü:
Kış aylarında veya kış
sonunda, kovanları açmadan, kovan girişini gözlemlemek kovandaki arıların
durumu hakkında fikir verir. Bu kontrol,
havanın arı uçuşuna müsaade ettiği günlerin öğlen saatlerinde yapılır. Kovanda
iyi bir çalışmanın olması ve arıların çiçektozu (polen) taşımaları kovandaki arıların
sağlıklı olduğunun ilk belirtileridir.
Arı uçuşu olmayan veya çok
az olan kovanlar tespit edilerek yapılacak ilk kovan kontrolünde bu kovanlara
öncelik verilmelidir.
İlk
kovan kontrolü.
İlk
Kovan Kontrolü:
Bulunulan bölgeye göre, kış sonu
veya erken ilkbaharda hava sıcaklığının 15 °C civarında olduğu, rüzgarsız ve güneşli günlerde,
tarlacı arıların çalıştığı saatlerde kovan açılarak kontrol edilir.
Sezonun ilk
kontrollerinde yavru arıların üşümelerini önlemek için mümkün olduğunca çabuk
ve telaşsız davranılmalıdır. Kontroller, ana arının kovan dışına düşmesini
önlemek için çerçeveler kovan üzerinde tutularak yapılmalıdır.
Bu kontrolde kovandaki arı mevcudu,
ana arının varlığı, yavru alanı etrafında ve kovanda yeterli bal stoğu bulunup
bulunmadığı kontrol edilir. Petek gözlerinde birer yumurta ve düzenli yavru
alanı bulunması ana arının varlığının işaretidir, bu durumda ana arıyı arayıp görmeye
gerek yoktur.
Ana arısını kaybetmiş
arılar, anası olan ve arı mevcudu az olan arılarla, arı mevcudu çok azalmış
arılar ise yine arı mevcudu az olan arılarla, kovanda genç ana arı bırakılarak
usulüne uygun şekilde birleştirilmelidirler. Kovanda ana arı kaybı yaşanmış ve
müdahalede geç kalınmış ise, kovanda yalancı ana oluşmuş olabilir. Yalancı
ananın oluştuğu kovandaki arılar için en uygunu, birer çerçeve olarak diğer
kovanlara dağıtılarak, boş kovanın yerinden kaldırılması olacaktır.
Arısı
ölmüş kovanların ilk önce giriş kapakları kapatılarak kovanda kalan balların
diğer kovanlardaki arılar tarafından yağmalanması önlenir. Kovandaki peteklerde
hastalık belirtisi olup olamadığı incelenmeli, hastalık belirtisi olmadığından
emin olunursa kovanda kalan petekler diğer kovanlarda kullanılmalıdır.
Detaylı
kontrol.
Detaylı
Kovan Kontrolü ve Kovan Temizliği:
Hava sıcaklığının 18-20 °C
olduğu, rüzgarsız ve güneşli günlerde kovan içinin detaylı kontrolü ve kovan
temizliği yapılır. Her ne kadar havalar biraz daha ısınmış olsa da yavru
arıların zarar görmemesi için yapılacak kontrolleri fazla uzatmamakta fayda
vardır.
Bu kontrolde, İlk Kovan
Kontrolünde bakılanlara ilave olarak küflü petek olup olmadığı ve hastalık
belirtisi bulunup bulunmadığı kontrol edilir. Kovanda arı mevcudu azalmış ve
üzerinde arı olmayan petekler varsa bu petekler alınarak arılar tekrar bölme
tahtası ile sıkıştırılır. Bu alınacak peteklerden ilk alınması gereken, varsa
küflü olan veya boş olanlar, bunlardan yoksa ballı olanlardır.
Kovan tabanında fazla petek
kırıntısı birikmiş ise, eski kovan yerinden kaldırılarak yerine boş ve temiz
kovan konur, daha sonra eski kovandaki çerçeveler yerleri değiştirilmeden yeni
kovana aktarılır.
Arı mevcudu azalmış, zayıf
diye tabir edilen arılar kışı geçirse bile ilkbaharda yeterli atağı yapıp bal
akım dönemine yetişemezler. Böyle mevcudu az arılı kovanların eğer anası yaşlı ise,
anası genç olan yine arı mevcudu az arılı kovanla, kovanda genç ana bırakılarak
birleştirilir. Arı mevcudu az olan kovanın anası genç ise, ana arıya bir şans
daha verilerek arı mevcudu fazla olan kovanlardan takviye yapılabilir. İlkbaharın
ilk günlerinde yapılacak kapalı gözlü yavrulu petek takviyelerinde petek
verilecek kovanda, petekteki yavruyu ısıtabilecek arı mevcudunun olması gerekir.
Gece sıcaklıkları ve ani hava değişimleri de göz önünde bulundurularak,
ilkbaharın ilk günlerinde yapılacak yavrulu çerçeve takviyelerinin, kapalı
yavrulu ve üzerinde arısıyla beraber yapılması daha faydalı olacaktır.
Erken ilkbahar da
oluşabilecek değişik hava koşullarından arıların en az etkilenmesini sağlamak
için, arılar kovan içinde sıkışık çalıştırılmalıdır. Arıların sıkışık
çalışması, arıların çerçeveleri tam olarak kapladıktan sonra petek ilave
edilmesi, arıların kovan içinde daha iyi bir düzen kurmaları ve kuluçka
alanının ısıtılması için faydalı olacaktır.
İlkbahar
Beslemesi:
Arıların temel besini balözü ve
çiçektozudur. Karbonhidrat ihtiyacını balözünden, protein ihtiyacını
çiçektozundan karşılar. Arılar yavru sayısını kovana giren balözü ve
çiçektozuna göre ayarlarlar. Esas olan, flora takibi yaparak arıların balözü ve
çiçektozunu bulabilecekleri ortamı sağlamaktır.
Erken ilkbahar
döneminde kovanda yavru üretimi başlamış, besin tüketimi ve tarlacı arıların
işleri artmıştır. Kışı geçiren tarlacı arıların ölümleri de bu döneme denk
gelir. Kovanda arı mevcudu artması beklenirken, kısa süreli arı mevcudu
artışında bir duraksama olur. Merada balözü kaynaklarının henüz yeteri kadar
oluşmadığı bu dönemde yavru üretimindeki artışın devam etmesi için arılar
beslenmelidir.
Bu dönemde arıların
beslemesin de ki amaç; bal stoğu eksikliği olan arılara besin takviyesi yapmak,
ana arının yumurtlamasını teşvik ederek yavru üretimini hızlandırarak arıların
balözü akımına yeterli mevcuda ulaşarak girmelerin sağlamaktır.
Besin
takviyesi olarak yapılacak besleme, 2 ölçek şeker/1 ölçek su ile yapılan 2/1
oranındaki koyu şurup ile yapılır. Teşvik olarak yapılacak besleme, 1 ölçek
şeker/1 ölçek su ile yapılan 1/1 oranındaki şurup ile yapılır.
İlkbaharda beslenmesi gereken kovandan yavrulu bir çerçeve.
Şurup yapılacak şeker
temiz olmalıdır. Şurup için kullanılacak suyun kaynağı ve temiz olduğu
biliniyor ise kaynatılmasa da olabilir ama bilinmiyor ise, bir kap içinde
kaynatılıp ocaktan indirildikten sonra şeker karıştırılarak şurup
hazırlanmalıdır. Arı beslemesinde kullanılacak şuruba, limon, limon tuzu ve
vitamin katmaya gerek yoktur. Arı için en iyi vitamin kaynağı çiçektozudur.
Kestane şekeri şurubu gibi kaynatılarak yapılan tatlıların şurupları arı
beslenmesi için uygun değildir. Arı için verilen hiçbir besleme ürününe önlem
amaçlı antibiyotik katılmamalıdır.
İlkbahar beslemesine
başlama zamanı için genel kabul görün Badem ve Erik ağaçlarının çiçek açma
zamanıdır. Bu dönemde yavru etrafında bal kemeri bulunmalıdır. Hava sıcaklığı
düştüğünde arılar yavru üzerinde salkıma girerler. Soğuk havaların uzun sürmesi
halinde arıların yan çerçevedeki balı dahi alması mümkün olmayabilir. Bu
dönemde yapılacak kontrolde yavru alanı etrafında yeterli bal kemeri olmadığı
tespit edilirse, en dıştaki peteklerde bal bulunsa dahi, 2/1 oranındaki koyu
şurup ile beslenmelidir. İlk besleme bir su bardağı kadar şurup verilerek
yapılır ve bir gün sonra arıların şurubu alıp-almadığı kontrol edilerek
beslemeye devam edilir. Yeterli bal stoğu oluştuğunda 1/1 oranındaki teşvik beslemesi
ne geçilir.
Arılara bir defada çok
fazla şurup vermek yerine az az, gün aşırı ve devamlı vermek daha faydalıdır.
Arılarda yağmacılığı
teşvik etmemek için şurup akşam saatlerinde verilmeli, kovan girişleri sonbahar
bakımı sırasında daraltılmış olmalı ve etrafa şurup dökülmemelidir.
Kek ile Besleme: Arıcılıkta
birçok konuda olduğu gibi kek kullanımı için de bölgesel şartlar ve kovandaki
arının durumu göz önünde bulundurulmalıdır. Kek, bal stoğunu tamamlamak için
kullanılamaz. Yeterli bal stoğu olmayan, zayıf arılara ve arının sıkı salkımda
olduğu durumda arıya kek verilmesinin çok faydası olmaz. Verilen kekten arının
faydalanabilmesi için arının yeterli bal stoğu olması, arının keki alabilecek
güçte olması ve az da olsa arının uçabileceği hava sıcaklığının olması gerekir.
Ballıbaba
Flora Takibi:
Ülkemiz balözü ve
çiçektozu açısından arıcılık yapmaya çok elverişlidir. Bununla birlikte, yüksek
rakımlı bölgelerde hava sıcaklıkları ve bitki örtüsündeki gelişme, alçak
rakımlı bölgelere göre daha geç olmakta ve arıların gelişmeleri de
gecikmektedir. Arıcılığı yüksek rakımlı bölgede yapan arıcıların kış sonu veya
erken ilkbaharda balözü, çiçektozu açısından zengin ve daha sıcak bölgelere
gitmeleri arıların daha erken gelişimi açısından faydalı olacaktır.
Varroa
Mücadelesi:
Varroa, bal arılarına çeşitli şekillerde zarar verir.
·
Taşıdığı virüsleri bulaştırarak.
·
Birden fazla varroanın arı yavru
gözüne girmesi, yavru öz suyunu emmesi ve besinini paylaşması sonucunda.
·
Ergin arıların kanını(hemolenfini)
emerek.
İlkbaharda arıların
yavru üretimiyle beraber varroanın da üreme faaliyeti başlar. İlkbahar
aylarında arıların üreme hızları varroadan hızlı olduğundan bu dönemde
varroanın zararı pek görülmez. Yazın ve sonbaharda varroanın üremesi hızla
devam ettiği ve arılarımızın yavru üretimi azalmaya başladığından, arı yavrusu
başına düşen varroa sayısında artış olur. Varroanın arılarımıza en fazla zararı
vereceği dönem bu dönemdir. Bunun içindir ki, kışa girecek genç arıların
yetiştirilmeye başlamadan önce kovandaki varroayı kontrol altına almalıyız.
Varroa mücadelesinde en başarılı olunacak dönem, kovanda yavrunun azaldığı veya
olmadığı, varroanın arıların üzerinde olduğu kış aylarıdır.
İlkbaharda kovanda fazla yavru olacağından varroa
mücadelesinde başarı oranı az olur. Gezgin arıcılık yapılmıyor ya da arıcılık
yapılan bölgeye gezgin arıcılar gelmiyorsa, sonbahar ve kışın yapılacak iyi bir
varroa mücadelesi sonrasında ilkbaharda varroa mücadelesi yapılmasına gerek
olmayabilir. Şüphe duyuluyorsa pudra şekeri ile varroa sayımı sonrasında karar
verilmesi uygun olur.
İlkbahar döneminde varroa
mücadelesi yapılacaksa bal akım dönemine en az bir ay kala
sonlandırılmalıdır.
Varroa
ile mücadele konusuna daha detaylı bilgi için aşağıdaki adrese bakınız.
http://kenangisan.blogspot.com/2012/12/arc-gozuyle-varroa-ve-mucadele-yollar.html
Bunun için oğul oluşumunu destekleyen şartlar
ortadan kaldırılmalıdır. Oğul oluşumunu etkileyen şartlar ise; ana arının yaşlı
olması, ana arının genetik yapısının oğul vermeye uygun olması, kovanda yavru
yetiştirecek ve bal depolayacak yerin kalmaması, arıların kovana sığmayacak
kadar çoğalması, kovanda yeterli havalandırmanın olmaması ve kovanda sıcaklığın
artması şeklinde sıralanabilir. Oğul oluşumunu destekleyen şartlar ortadan
kaldırılarak oğulun önlenmesi ile verimli arıcılık yapmak mümkün olur.
http://kenangisan.blogspot.com/2012/12/arc-gozuyle-varroa-ve-mucadele-yollar.html
Oğul ve Oğul Önleme:
Oğul: Yeni bir arı ailesi oluşturmak
üzere kovandaki ergin arıların yaklaşık yarısının bir veya birkaç ana arıyla
birlikte topluca kovandan ayrılması.
Teknik arıcılıkta oğul
istenmeyen bir durumdur. Çıkan her oğul kovandaki arı mevcudunun azalmasına ve
kovan gücünün düşmesine sebep olur. Balözü akım dönemine arının güçlü sokulması
hedeflenirken, yaklaşılan bu dönemde arıların oğul vererek zayıflamasıyla
balözü akım döneminde yeterli miktarda bal alınamaz.
Kenan Bey,
YanıtlaSilVaroa mücadelesi yapılacaksa bal akım döneminden en az 1 ay kala sonlandırılmalıdır demişsiniz. Bunu neye dayanarak söylüyorsunuz? Kalıntı kalmaması için 1 ay cok yetersiz. Avrupa'da bir sürü araştırmalar yapılıyor. Isviçrede Liebefeld fakültesi Oksalik dumanının kalıntısının 3 aydan önce normal seviyeye inmediğini söylüyor. Almanya'da bala çalıştırılacak kovanlara 1 Ocaktan bal hasadına kadar ilaç kullanmak yasak. İnsan sağlığına biraz daha önem verilmeli.
Saygılarımla
Gökhan bey,
YanıtlaSilİlkbaharda varroa mücadelesi yapılması yanlıştır yazsaydım, sonra da tam bal akım dönemi öncesinde kovan önlerinde kanatsız arıları gören arıcıya ne dememi istersiniz?
Türkiye'de arıcılarımızın büyük kısmı henüz kışın oksalik asit kullanımını bilmezler. Bunun için varroa mücadelesinde problemlerimiz var.
Varroa için ruhsatlı ürünlerin prospektüslerin bir çoğunda " Bal için kalıntı arınma süresi “0”
gündür." der. Bazılarında bal akım döneminden 1 ay önce sonlandırılmalıdır der.
Hatta başka şeyler de yazılır ve söylenir ama...
Varroa için ne kullanılırsa kullanılsın peteklerde bir süreliğine kalıntı bırakıyor. Peteklerden en çabuk uçan Formik asitir ondan sonra Oksalik asit gelir. Kimyasalların kalıntısı uçmaz ne zaman kullanılırsa kullanılsınlar peteklerde kalır. Bunun için peteklerin 3 seneden fazla kullanılmaması tavsiye edilir. Balmumundaki kalıntının 10 veya 12 de biri bala geçer. Kurallara uygun varroa mücadelesi sonrası yapılan bal analizlerinde kalıntı miktarı Avrupa birliğinin kabul ettiği sınırlar altında çıkar.
Oksalik asitle ilgili İsviçre'de yapılan araştırmanın bir adresi varsa görmek isterim. Saygılarımla.
Kenan Bey şu anda bulabildiğim bir Avusturya adresi. 22. Sayfadaki 13. Grafik kovan içerisinde ve çerçevelerde kalan kalıntıyı gösteriyor.
YanıtlaSilSaygılarımla
Adresi göremiyorum.
YanıtlaSilhttp://www.muehllechner.at/oxalsaeurebericht-fischermuehle.pdf
YanıtlaSilLinki vermeyi unutmuşum:)