Propolis Üretimi (Propolis
Toplama)
Propolis
için, arı ürünleri (Bal, Polen, Arı sütü, Propolis, Apilarnil, Arı zehri, Arı
(kovan) havası) içinde son zamanlarda bilinilirlik artışının en fazla olanı
dersem yanlış söylemiş olmam her halde. Çok kıymetli ürün ama son yıllara kadar
ülkemizde çok bilinen bir ürün değildi. Piyasası olmadığı için arıcıların fazla
üretmediği, yavaş yavaş tanındıkça, tüketicilerin ilgisi ile bazı firmaların
talep etmeleriyle beraber arıcıların ilgisinin arttığı ve üretilmeye başladığı
bir ürün.
Henüz çok az üretiyoruz…
Verimli ve sağlıklı bir üretim
metodunu da oturtmuş olduğumuz söylenemez.
Propolisin bitki kaynakları:
Arılar propolisi bitkilerin sürgün, tomurcuk ve gövdelerindeki salgılarından
toplarlar. Ülkemizde propolis yönünden en verimli ağaç ve çalı türleri
Akçaağaç, At kestanesi, Çam, Dişbudak, Erik, Fındık, Huş, Ihlamur, Karaağaç,
Kavak, Kestane, Kızılağaç, Meşe, Okaliptus ve Söğüttür.
Propolisin bitki kaynaklarına
baktığımızda bir çoğunun ormanlarımızda bulunan ağaçlar olduğunu görüyoruz.
Bunun için ormanlık alanlarda daha çok propolis toplamak mümkündür.
Arılar propolisi nerede, niye kullanır?
Arılar propolisin yapısal özelliğinden ve
biyolojik etkisinden faydalanır. Bilimsel çalışmalar göstermiştir ki, arılar
propolisi bakterilerden, mantarlardan ve virüslerden korunmak için kullanır.
Arılar petek gözlerini propolis ile temizledikten sonra ana arı bu gözlere
yumurtlar. Arı yavrularının steril ortamda korunup yetişmesinde propolis etkili
olmaktadır.
Bunun dışında arılar propolisi,
kovanda çerçeveleri birbirlerine tutturmak, kovana girip zararsız hale
getirdikleri ve kovandan çıkartamadıkları zararlıların kokuşmalarını önlemek
için üzerini kaplamak, kovan girişini daraltarak savunmalarını kuvvetlendirmek,
kovan içindeki hava akımını önlemek için kullanırlar.
Arılar propolisi nasıl toplar?
Arılar,
bitkilerin sürgün, tomurcuk ve gövdelerinden salgıladıkları reçine ve zamksı
sızıntıyı, çeneleri ve ayaklarını kullanarak aldıktan sonra, ağızlarından
salgıladıkları enzimleri de katarak, ön ve orta bacaklarını kullanarak arka
bacaklarında bulunan polen sepetciklerine tutturarak kovana dönerler. Arıların getirdiği bu hammadde ağaçların
salgıladığı reçineler gibi yarı şeffaf ve cam gibi parlaktır.
Kovana gelen propolis hammaddesine arılar
çiğneyerek balmumu ilave ederler bu sırada çene salgı bezlerinden enzim ilave
edilir ve ortaya bizim propolis adını verdiğimiz sakızımsı madde oluşur.
Arıların propolis
toplamaları ve kovana gelen propolisin depolanması polene göre daha zordur. Arılar
arka ayaklarında getirdikleri poleni kendileri petek gözerine çıkartıp
koyabilirken, propolisi çıkartmak için kovan içinde görev yapan arıların yardım
etmesi gerekir. Kovan içinde görevli işçi arılar, kovana propolis getiren arıdan propolisi ısırarak küçük parçalar
halinde koparırlar ve kovanda propolis depo ettikleri yerlere yapıştırırlar.
Kullanım
yerine ve ihtiyaç durumuna göre propolis içindeki mum miktarında değişiklikler
gözlenir. Arıların kovan girişini daraltmak, hava akımını azaltmak veya kovanın
bir yerini kaplamak için kullandığı propolislerde mum oranı daha fazladır.
Arıların propolis toplamasını etkileyen
faktörler:
Bitki kaynağı (flora): Arıların
propolis toplayabilmeleri için bulunduğu bölgede propolis açısından zengin
bitki örtüsü olmalıdır. Ormanlık alanlar bunun için daha uygundur.
Arı ırkı: Biliyoruz ki bazı arılar
propolisi fazla bazılarıysa çok az topluyor. Propolis toplayan arılarla çalışmak
daha uğraştırıcı olsa da üretiminin fazla yapılabilmesi için propolisi fazla
toplayan arı hatlarıyla çalışılması gerekir.
Kovandaki arı sayısı: Arının propolis
toplayabilmesi için kuvvetli olması gerekir. Zayıf, hastalıklı veya aç arıların
propolis toplaması beklenmemelidir. Sağlıklı ve güçlü arılar diğer arı
ürünlerinde olduğu gibi propolis veriminde de daha iyi olacaklardır.
Hava koşulları: Arıların propolisi daha
çok toplayabilmesi için çalışabileceği uygun hava şartları olması gerekir. Soğuk
veya serin havada çok çalışamayacağı için verim düşük olacaktır.
Arıların
propolis toplamasını etkileyen faktörler olduğu gibi arıcıyı da etkileyen
faktörlerde vardır.
Arıcıların propolis toplamasını etkileyen
faktörler 😊 :
Arıcılık bilgisi: Arıcının
propolis üretimi yapabilmesi için arıcılık bilgisinin yanında arı yönetme
kabiliyetinin olması ve propolis üretme yöntemlerini bilmesi gerekir.
Propolis pazarı: Yakın zamana kadar
propolisin pazarı yoktu veya çok azdı. Pazarı olmadığı için arıcı üretmiyordu. Arıcımızın
bir kısmının pazarı var mı sorusuna verilen “önce üret” , ”üretmediğin ürünün
pazarı olmaz “ cevabı bana çok doğru gelmiyor. Arıcının pazar sorgulaması
normal karşılanmalı. Pazarı olmayan, satılamayan ürünü kim üretmek ister?
Diyebiliriz
ki artık propolisin pazarı var. Sosyal medyada devamlı olarak ham propolis
almak isteyenlerin ilanlarını görür olduk. Sözleşmeli olarak üretim
yapanlar-yaptıranlar da var. Her ne kadar soru işaretleri olsa da ham haliyle
satmayı tercih etmeyerek, ekstrakt yaparak direk tüketiciye sunanlarda
azımsanacak kadar değil.
Propolisin
fiyatı makul müdür?
Alıcılar,
tuzaktan toplanan propolise kazıma olarak toplanana göre %50, bazen de %100 daha
fazla fiyat veriyorlar. Tuzaktan tercih ediliyor ama kazıma da alınıyor. Kazıma
toplamak bazı riskler içeriyorsa niye alınıyor?
Tuzaktan ve kazıma toplanan propolis ile ilgili burada değil de
“Propoliste kalıntı (kimyasal, ağır metal) sorunu” konusunda yazayım. Arıcının propolisi kalıntısız,
temiz ürettiği ve üretim miktarını arttırdığı taktirde propolisten elde ettiği
kazanç tatmin edecektir.
Propolis
ne zaman toplanmalı?
Arıların yoğun olarak propolis
toplama zamanları bölgeden bölgeye değişir. Genellikle propolis tuzaklarının
konması için sonbahar mevsimi tavsiye edilir. Bununla, sonbaharda gece
sıcaklıklarının düşmesiyle arıların üşümemek ve hava akımını önlemek için kovan
üst örtüsü olarak kullanılan tuzak aralıklarının propolis ile kapatmalarını
sağlamak ve ürünü hasat etmek amaçlanır. Düşünce doğru olmakla birlikte, arı
kadrolarının azaldığı sonbahar mevsiminde arıları propolis toplatmaya zorlamak
çok uygun değildir. Sonbahar da propolis toplamanın tavsiye edilmesinin bir
nedeni de, arılarda varroa mücadelesi bittikten sonra üretim yapılarak,
propoliste ilaç kalıntı riskini en aza indirmek içindir.
Bu konu için literatüre
baktığımızda arıların yoğun bal akımında propolis toplama eğilimlerinin
azaldığına yönelik bilgilerinde olduğunu görüyoruz.
Arıların propolis toplaması için
en uygun zaman, kovana ilacın girmediği ve kovandaki arı sayısının en fazla
olduğu dönemdir. Bölgem (Marmara) için Mayıs, Haziran, Temmuz ayları en uygun
zaman diyebilirim.
Propoliste kalıntı (kimyasal, ağır metal) sorunu:
Propolis, hem dış (bulunulan
bölge) hem de iç (kovan içi) etkilerden kalıntı bulaşma ihtimali olan üründür.
Propolisin hammaddesini
oluşturan bitkilerin salgıları ve zamksı sızıntıları uzun süre bitki üzerinde
kalır. Bu durum, diğer arı ürünlerine göre propolisi dış etkilere daha fazla
açık hale getirir.
Dış etkiler neler olabilir?
Şehir merkezleri, sanayi
bölgeleri, otoyollar ve ilaçlı tarım yapılan alanlar. Arı konaklamalarında bu
durum göz önünde bulundurulması gerekir.
Kovan içinde ise; varroa
mücadelesinde kullanılan ürünlerin propolise bulaşması söz konusudur. Propolis
toplanmaya başlandığında kovana kimyasal veya organik esaslı ürünler
sokulmaması gerekir. Propolis toplamaya başlandığında varroa için ilaç yapmak
zorunluluğu olursa propolis toplamayı bırakarak ilaçlama yapılmalıdır.
Piyasada propolis konusunda
“tuzaktan ve kazıma” diye tabirler kullanılıyor. Bunlarla ilgili “tuzaktan
toplanan propolis kaliteli, kazıma propolis kalitesizdir” diye düşünce oluşmuş
vaziyette. Kabaca düşünecek olursak tuzaktan toplanan kalıntısız, kazıyarak
toplanan nereden kazındığı belli olmayan ilaç kalıntılı gibi düşünülüyor. İlk
bakışta doğru gibi görünen bu durum gerçeğe ne kadar uyuyor? Bu düşünceden
hareket edersek kazıma propolis insan sağlığı için kullanılmaması gerekir.
Kazıma olarak arıcıdan alınan propolislerin hepsi sanayide mi kullanılıyor?
Çerçeve üstünden kalıntısız propolis üretilemez mi? Tuzaktan toplanan
propolislerde kalıntı olmaması garanti midir? Bu konuda burada şu kadarını
yazayım, çerçeve üstlerinden tuzaklardan elde edilenden daha kaliteli ve
kalıntısız propolis üretmek mümkündür.
Temiz propolis için organik
arıcılık şart mı? Gerekli şartlara uyulmak koşuluyla, Hayır…
Her ne kadar organik arıcılık
yapmasak da, konvansiyonel arıcılık yaparken varroa mücadelesinde organik
arıcılıkta kullanılan organik esaslı ürünler kullandığımızda kalıntısız arı
ürünleri üretme yolunda önemli yol kat etmiş oluruz.
Propolis üretimi için hangi yöntem kullanılmalı?
1- Propolis
tuzağı (trap):
Değişik
firmaların, değişik renklerde üretmiş olduğu plastik tuzaklar vardır. Bu
plastik tuzaklarda en önemli konu, gıda üretimine uygun ve esnek plastikten üretilmiş
olması gerektiğidir. Koyu renkli olanların açık renkli olanlarına göre daha iyi
olduğunu da söylememiz gerekir.
Plastik
tuzaklar kovan üstlerine konmadan önce, çerçeve üstlerinde ilaç görmüş propolis
varsa kazınarak alınmalı bunlar insan tüketimi için değil saniyede
değerlendirilmek için ayrılmalı veya kovan boyamak için kullanılmalı. Çerçeve
üstlerinden propolisler uzaklaştırıldıktan sonra propolis tuzağı çerçeve
üstlerine konur ve kovan kapağı kapatılır. Plastik tuzaklar yeterli propolis
ile dolduğu görülürse bunlar alınıp yerlerine yenileri konabilir. Alınan
tuzaklar derin dondurucuda tutulduktan sonra tuzaklar esnetilerek propolisin
tuzaktan ayrılması sağlanır.
Plastik
tuzaklar için gözlemim şudur; havaların sıcak gittiği yaz aylarında arılar tuzaktaki
aralıkları kapatmıyor. Plastik tuzaklarda toplanan propolislerin içinde daha
fazla mum oluyor. Arılar tuzaktaki aralıkların kapanması konusunda aciliyet
hissederse tamamen mum ile kapatabiliyor.
Üstteki
fotoğrafa bakıldığında iri taneli mum oranı yüksek propolisler ve açık renkli
mumlar görülebilir. Alttaki fotoğrafta ise mum oranı daha az olan propolis var.
2- Çerçeve
üstünden (kazıma):
Genellikle kazıma diye tabir
ediliyor. Kazıma diye adlandırılan propolislerin nereden ve hangi şartlarda
kazındığı çok önemlidir.
Çerçeve üstünden kalıntısız
propolis nasıl elde ederiz?
Eğer varroa için ilkbahar
ilaçlaması yapılıyorsa, bu ilaçlamadan sonra çerçeve üstlerindeki tüm
propolisler alınır ve kovandan uzaklaştırılır. Bundan sonra sonbahar ilaçlamasına
kadar çerçeve üstlerinde biriken propolis ilaçlama öncesinde toplanır. Aynı
plastik tuzak kullanılırken yapıldığı gibi.
Çerçeve
üstlerinden toplanan propolis içindeki mum miktarı genellikle plastik
tuzaklardan toplanandan daha az olduğunu da yazabilirim.
Uygun
aralık bırakıldığında çerçeve üstlerinden, plastik tuzaklara göre daha fazla
propolis toplamak mümkündür. Burada önemli olan arı mesafesini (arı aralığını)
iyi kullanmaktır.
Arı mesafesi (arı aralığı): Arıların kovan
içinde rahatça hareket edebilecekleri yol ve geçit sistemleridir. 6 -10 mm
normal kabul edilirse de çerçeve ve kovanda zamanla oluşabilecek esnemeler,
eğilip bükülmeler baştan hesaba katılmalıdır. Bizim normal diyeceğimiz aralık
7,5 mm olmalıdır. Arı mesafesi, teknik arıcılığın önemli kavramlarından
biridir.
Arılar
10 milimetreden fazla aralıkları mum ile örerler, 6 milimetreden dar aralıkları
da propolis ile kapatırlar. Çerçeve üstünden propolis toplanmak isteniyorsa
çerçeve üstü ile örtü bezi veya tahtası arası 6 milimetreden fazla olmamalıdır.
Üst örtü bezi olarak çuval kullanmak bu anlamda uygun değildir çünkü arı
çerçeve üstlerine mum örer.
3- Kovan
yan duvarından tuzak ile toplama:
Arıcılar
arasında çok bilinmeyen ama Dünyada en çok propolis üretimi yapan Brezilya’da kullanılan
ve eski akademik çalışmalarda denenen bir yöntem. Bu yöntemle ilgili, bu sene
biraz geç olmakla birlikte 2 kovanda denemeler yapabildim.
Kovan
yapılırken veya sonradan arıların sıkıştırıldığı tarafta 6 santimetrelik çıkabilen bir parça yapılması gerekiyor. Propolis toplanacağı zaman
bu dolu parça alınarak yerine kanal açılmış propolis tuzağı diye tabir
ettiğimiz parça takılır.
Propolis
tuzağının çabuk aşınıp bozulmaması için sert ağaçtan, propoliste boya
kalıntıları olmaması için de boyasız olması gerekir.
178 numaralı kovanda 9 günde toplanan
propolis.
66 numaralı kovanda 16 günde toplanan
propolis.
Toplanan
propolis hasat edileceği zaman propolis tuzağı çıkartılır ve propolis tuzağa
zarar vermeden maket bıçağı ile kazınır.
İlk hasatta 178 numaralı
kovandan 9 günde 23 gram, 66 numaralı kovandan 16 günde 62 gram propolis elde
edildi.
Propolis
tuzakları 3 ay kovanlarda bırakıldı ve her birinden 4 defa hasat yapıldı. 3 ay
süresinde 124 ve 88 gram olarak, 2 kovandan 212 gram propolis hasat edildi.
Yöntemin
en dezavantajlı tarafı, yeni kovanların bu yönteme uygun yapılması veya eski
kovanlarda bu yönteme uygun tadilat yapılması zorunluluğudur. Bu yöntemle
propolis toplanan kovanlar ilk bakışta yağmaya açık gibi görülüyor. Ama bir
kısmı yağmacılığı ile ünlü İtalyan arısı olan yaklaşık 180 arı bulunan arılıkta
3 ay süresince yağma görülmedi. Bu yöntem aynı arılıkta eşit güçteki arılarda
kullanıldığında, kısa süreli ve az sayıda arıyla yaptığım denemeye baktığımda
yağma ihtimalinin fazla olmayacağını yazabilirim. Yinede daha fazla arıyla ve
daha uzun süreli çalışılarak gözlem yapılması gerekir.
Arı
bu tuzakları niye propolis ile kapatıyor? Savunma zafiyeti hissettiği için mi
yoksa hava akımını kesmek için mi? Bunu denemek için tamamı telli ve yarısı
telli propolis tuzağı kullandım. Arılar her ikisini de propolis ile kapattılar.
Bu sorulara cevap bulabilmek için daha fazla ve değişik denemeler yapmak
gerekir. Bizim için daha önemli olan arıların bu boşlukları propolis ile kapatmasıdır.
Yağma
ihtimalini ortadan kaldırmak için de telli tuzaklar kullanılabilir. Telli
tuzaklar kullanılacaksa ilave iş yükü, maliyet artışı, kullanılmadığı zamanlar için muhafaza zorluğu ve temizliği gibi
durumlar da göz ardı edilmemesi gerekir.
Kovan girişinden propolis toplanabilir mi?
Buna cevap verebilmek için,
arıların kovan girişini propolis ile ne zaman ve nasıl daralttığına bakmak
gerekir. Arılar, sonbaharda kovan girişini propolis ile daraltır aynı zamanda
giriş etrafında bir miktar propolis depolar. Propolisi fazla toplayan arılar
kovan girişi ile çerçeve köşeleri arasını da propolis ile doldurur. İlkbaharda
arılar gelişip kalabalıklaştıkça kovan girişindeki propolisler buradan alınarak
farklı yerlere taşınır yada petek gözlerinin temizliğinde kullanılır. Kovan
girişi etrafında ve çerçeve köşeleri ile kovan girişi arasındaki propolisler
yerinde kalır. Kovan girişi ve kovan tabanındaki propolislere ilaç bulaşma
ihtimali yüksek olduğu için buralardan alınacak propolisler insan tüketimi için
kullanılmamalı ve satılmamalıdır.
Koloni başına verim:
Bir kovandan sezonda
üretilecek propolis miktarı konusunda değişik kaynaklarda 50 ila 250 gram arası
gibi bazı bilgiler mevcut ama hangi şartlarda, hangi ırkla, hangi yöntemle ve
nerede üretildiğine yönelik detaylı bilgi yok. Bu konuda en iyi olduğu söylenen
Brezilya’lı arıcıların bir kovandan sezonda 600 gram propolis aldığı da
söyleniyor.
Propolisin muhafazası:
Hasat edilen propolis poşetler
içine alınarak ve hava almayacak şekilde ağzı kapatıldıktan sonra serin ortamda
muhafaza edilmelidir. Propolisi vakumlu ambalajlarda saklamak daha uygundur.
Propolisin pazara sunulması:
Propolis kıymetli üründür.
Arının propolise verdiği değeri
ve gösterdiği özeni, arıcının da hasattan müşteriye ulaştırıncaya kadar propolise
değer vermesi ve özen göstermesi gerekir.
Şunu bilmeliyiz ki Türk
propolisi kalitelidir. Kovan sayısı bakımından Dünyada 2. sırada olan ülkemizin
Türk propolisini Dünya çapında marka haline getirmesi gerekir. Bunun içinde en
önemli görev arıcıya düşüyor.
Ürettiğimiz propolisler görsel ve
içerik olarak temiz, kalıntısız, tane tane, görsel albenili ve hoş kokulu
olmalıdır. Aslında tüm işi arı yapıyor, bizim sadece arıyı iyi yönlendirerek gereken
özeni göstermemiz gerekir.
Siz ürettiğiniz ürüne saygı
duyun ki başkalarından da saygı bekleyebilesiniz.
Tüm üreticilerimizin sağlıklı ve
bol ürün üretip karşılığını alabilmesi dileklerimle.