06 Mart 2008

ESKİ VE ESKİDE KALAN ARICILAR

Çoğu konuda olduğu gibi arıcılık konusundada her geçen gün araştırmalar yapılarak yenilikler ortaya çıkıyor. Arıcılık konusunda yapılan araştırmalar geçmişte yapılanların bir çoğunun yanlış olduğunu ortaya çıkarmıştır. Bu süreçte yenilikleri takip edemeyen arıcılarda eskide kaldı ve kalmayada devam ediyor.
En basitinden kara kovan kullanılarak yapılan arıcılık. Kara kovanın bir çok yönüyle fenni kovanlara göre dezevantajı var.Tek avantajını görebildim, yer sıkıntısı çeken arıcı kovanları üst üste koyabiliyor.
Aşağıdaki fotoğraflar dayımın arılığından.
Uzun zamandır arıları var (arıcılık yapıyor demeye dilim varmadı). Köye gittiğimde bazen muhabbet ediyoruz, zamanında 40 kovanım vardı diyor.
Varroa hastalığı Türkiye'ye yeni geldiği dönemlerde çoğunluğu hastalıktan sönmüş, çok azını kurtarabilmiş.

Kara kovanlar.

Kovanların arka kısmı.


Üstteki kovana bakarsanız kovan içler acısı, yan tarafta yarım santimden fazla aralık var aralığın bir kısmı ve kapı girişleri hayvan pisliği ile kapatılmış.

Hayvancılık yapan köylü hergün hayvanıyla ilgileniyor, yem veriyor,su veriyor, bazen veteriner getiriyor, altındaki gübreyi alıyor. Aynı köylünün arıları varsa, senede birkaç defa yanına gitsede oluyor. Sonrada kovanları sönüyör.



Zaten 5 kovan arısı kalmıştı bir kovanım söndü diyordu. Hafta sonu beraber baktık bir tanesi daha sönmüş ve yağmalanmış. Kaldı 3 kovan.

Dayı bu kara kovanları bırak fenni kovanla yap arıcılığı diyorum ama dinletemiyorum, üstelik fenni kovanların bir kısmıda ardiyede duruyor.

Biraz bakımla iş görecek gibiler.


Atalarımız ne güzel söylemiş bakarsan bağ olur, bakmazsan dağ olur diye.
Ben ilkbaharda arıcılığa yeni başlamışım oğul verdirmemek için her hafta kontrol ederken dayım arıları fazla kurcalamaya gelmez diyordu.
Ben aslında tecrübeli arıcıların söyledikleri aklıma yatarsa itibar ederim, ama dayımın geçen ilkbaharda dedikleri aklıma yatmadığı için dinlemedim.
Köyde diğer arıcılar oğul peşinde koşarken, ben sonbaharda sunni oğul yöntemiyle arılarımı çoğalttım.
(Bu yazıdada dayıma epey cevap hakkı doğdu.)

2 yorum:

İlhami Uyar dedi ki...

Sayın Gişan dediklerinize katılıyorum,şartlara göre bizlerinde tedbir alması kaçınılmaz hale geldi,umursamaz tavırlar hep bizlerin aleyhine oluyor,onun için zamanında ve yerinde müdahele ederek ,kayıpları en aza indirmek zorundayız.İyi çalışmalar kolay gelsin,

Hüseyin ALTIN dedi ki...

Ben de katılıyorum bu düşüncelerinize
Bu inatcılık niye anlamıyorum. Yazık oluyor arılara
Bakmıyacaksan ver bir gence (gençler yeniliğe ve de araştırmaya genelde açık olur) değil mi

selamün aleyküm

kalın sağlıcakla